14 Mart Tıp Bayramı Ve Tıp Tarihi

Osmanlı tıbbı 15. ve 16. yüzyıllara kadar İslam tıbbının etkisi altında kalmıştır. 14. yüzyılda İtalya’da başlayan Rönesans 15. ve 16. yüzyıllarda bütün Avrupa’ya yayılmış, tıp alanında da birçok buluş ve ilerlemeler kaydedilmiştir. Osmanlı’da ise 17. yüzyıldan itibaren her sahada ortaya çıkan bozulmalar tıp eğitiminde de kendini göstermiş ve tıp medreseleri eskisi kadar yeni bilgilerle donatılmış hekim yetiştiremez olmuştur.Batıda yazılan Latince, İtalyanca, Almanca tıp kitaplarını hekimler takip edememiş, dil bilen hekim sayısının az olması, matbaanın Osmanlı’ya geç

III. Selim zamanında yeni tıp eğitimi veren, bir Tıphane açılması düşünülmüş ise de Teşrih (anatomi) yasağından dolayı ulemadan çekinen III. Selim buna cesaret edememiş ve Rumlara tıp fakültesi kurmaları için izin vermiştir (1805).O dönemin hekimbaşısı 21 yaşında ilk hekimbaşlığını yapan Mustafa Behçet Efendi bu dönemde de yeni tıp eğitimi veren bir Tıphane kurulması için çaba sarfetmiş, ama amacına ulaşamamıştır. Nitekim Mustafa Behçet Efendi, II. Mahmut zamanındaki hekimbaşlığı sırasında (53 yaşında) tıp eğitiminin düzeltilmesi için yeniden büyük bir çaba içine girmiş ve 1827 yılında bu amacına ulaşmıştır.
Sultan II. Mahmut 1826 yılında uzun zamandır uğraştığı bir meseleyi halletmiş, düzeni tamamen bozulmuş olan yeniçeri Ordusu’nu ortadan kaldırıp (17 Haziran 1826) yeni bir ordu kurmuştur (Askair-i Mansure-i Muhammediye). Orduya hekim ve cerrah yetiştirilmesi gereksinimi fırsat bilen hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi 26 Aralık 1826’da II. Mahmut’a yeni tıp okulunun kurulmasının amacını, bu okulun nasıl ve nerede kurulacağı konusunda öneride bulunmuş ve Padişaha bunu onaylatmayı başarmıştır.
Sultan II. Mahmut’un yenilikçi hareketleri sonucu, hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin de katkılarıyla batılı anlamda ilk tıp mektebi olan, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire 14 Mart 1827 Çarşamba günü Şehzadebaşı’ndaki Tulumbacıbaşı Konağı’nda kurulmuş olup böylece 14 Mart tıp tarihimizde yerini almıştır


İlk tıp bayramı 1. Dünya savaşı sonunda, 14 Mart 1919’da, işgal altındaki İstanbul’da yabancı işgal kuvvetlerine karşı tıp öğrencilerinin bir tepkisi olarak 1919 yılında kutlandı. Tepkilerini bu şekilde dile getirmeye çalışan öğrencilerin bu törenine Dr.Fevzi Paşa, Dr.Besim Ömer Paşa, Dr.Akil Muhtar (Özden) gibi dönemin ünlü hocaları da katılmıştır.
1933’de “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane” İstanbul Üniversitesi’ne dahil olmuş. Peşinden de 1945’te Ankara Tıp Fakültesi, 1954’te Ege Tıp Fakültesi kurulmuştur.Günümüze kadar gelen bu “14 Mart Tıp Bayramı” kutlamaları, artık içinde bulunduğu haftayı da kapsayacak şekilde önceleri “Sağlık Haftası” ve daha sonra “14 Mart Tıp Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Kaynak: https://www.istabip.org.tr/14mart/2019/tarihce